Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç, 8 Ağustos 1925’te doğdu. 24 yaşında “İslamcılık” suçlamasıyla 5 yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra önce hukuk, sonra ziraat fakültelerini bitirdi. 25 yıl avukatlık ve bir inşaat firmasında yöneticilik yaptı. 1970 yılında yazdığı İslam Manifestosu adlı kitap, 1983’te kovuşturmaya uğradı. 12 Müslüman aydınla birlikte tutuklandı. 1950 öncesinde kurulmuş olan Mladi Müslümani (Genç Müslümanlar) adlı örgütü yeniden örgütlemek suçlamasıyla 14 yıl hapse mahkûm edildi. Yargıtay bu cezayı 11 yıla indirdi.
1989 yılında Yugoslavya’nın dağılma süreci sırasında ilan edilen af sonucu özgürlüğüne kavuştu. 1990 yılında İslam Manifestosu’nu yeniden bastırdı. Bu kitap, İzzetbegoviç’in sadece İslami kimliğini değil, aynı zamanda siyasi kararlılığının ve mücadelesinin de bir simgesi oldu.
Komünist dönem Yugoslavya’sında cezaevinde geçirdiği yılların, sağlık problemlerinin artmasına yol açtığı da belirtilmektedir.
10 Eylül 2003'te evinde düşmesi sonucu kaburga kemiklerinde dört kırık teşhis edilmiş ve omzunu incitmişti. Hastane yetkilileri, akciğerindeki kanama durdurulamayan 78 yaşındaki İzzetbegoviç’in sağlığının kötüye gittiğini bildirdi. Kalp problemleri nedeniyle daha önce Slovenya’da ve Suudi Arabistan’da tedavi görmüştü.
Bundan iki hafta önce kronik kalp hastalığı nedeniyle Saraybosna’daki Kosova Hastanesi’ne kaldırıldı ve burada 19 Ekim 2003'te vefat etti.
Aliya İzzetbegoviç, tüm hayatını inancı, halkı ve özgürlük mücadelesi için adamış, dirayetli bir lider ve düşünce adamıdır. Genç yaşta kurduğu Genç Müslümanlar Teşkilatı, sadece fikir alışverişi değil, yardım ve eğitim faaliyetleriyle de toplumda önemli bir yer edinmiştir. Komünist rejim döneminde, İslam’a olan bağlılığı ve fikirleri nedeniyle yıllarca hapis yatmış, baskılara rağmen mücadeleden vazgeçmemiştir.
1970 yılında yazdığı “İslam Manifestosu”, 1980’li yıllarda tekrar gündeme gelmiş ve rejim tarafından tehdit olarak görülerek tekrar hapse atılmasına neden olmuştur. Cezaevinde kaleme aldığı “Doğu ve Batı Arasında İslam” adlı eseri, onun İslam düşüncesindeki derinliğini ortaya koymuş ve geniş kitlelere ulaşmıştır.
Zindandan çıktıktan sonra siyasi mücadeleye atılan Aliya, halkını savaşa ve soykırıma karşı savunmuş, sabırla ve kararlılıkla Bosna halkının haklı mücadelesini dünyaya duyurmaya çalışmıştır. Onun liderliği sadece bir milletin değil, tüm İslam coğrafyasının kalbinde karşılık bulmuştur.
Aliya’nın hayatı, zulme karşı direnişin ve adalet uğruna mücadelenin simgesidir. Vuslat Derneği olarak bizler, onun aziz hatırasını Afrika’nın susuz topraklarında bir yaşam kaynağına dönüştürüyoruz. Nijerya’da açılacak olan derin sondajlı ve 9 çeşmeli bu su kuyusuna, onun adını veriyoruz.
Kuyu, onlarca metre derinliğe inerek temiz ve içilebilir suya ulaşacak. Aynı anda yüzlerce insanın su ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede olacak. Yıllarca hizmet verecek bu proje, bölgedeki sağlık ve yaşam koşullarını iyileştirecek; kadınların ve çocukların suya ulaşmak için yürümek zorunda kaldığı saatleri özgürlüğe çevirecek.
Kuyunun maliyeti fon yöntemiyle, hayırseverlerin katkılarıyla karşılanıyor. Her bağış, bir annenin duasına, bir çocuğun gülümsemesine dönüşüyor. Aliya’nın idealleri gibi, bu kuyu da bir sadaka-i câriye olarak kalplerde yaşayacak.
Siz de bu iyilik zincirine katılarak, hem onun hatırasını yaşatın hem de susuz topraklara hayat taşıyın.
Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç Su Kuyusu'na Nasıl Destek Olabilirim?