Vuslat Derneği olarak dünya üzerindeki mazlum coğrafyalara yalnızca temel ihtiyaçları ulaştırmakla yetinmiyoruz. Çünkü biz inanıyoruz ki iyilik, yalnızca bir lokma ekmek ya da bir tas suyla sınırlı değildir. Kalıcı iyiliğin tohumu, ancak insanın kendi ayakları üzerinde durabildiği bir düzende yeşerir. İşte bu yüzden, sadece yardım etmek için değil; aynı zamanda üretimi teşvik eden, bireyin potansiyeline dokunan ve onun içindeki gücü açığa çıkaran sürdürülebilir projelerle yola çıkıyoruz.
İçimizde taşıdığımız inancı, gözümüzle gördüğümüz değişime dönüştüren projelerden biri de Afrika ve Asya kıtasında hayata geçirdiğimiz “Hanımeli Projesi”. Bu topraklarda, yoksulluğun kıyısında tutunmaya çalışan ama içinde sonsuz bir azim taşıyan kadınlar var. Evlatlarına bir lokma daha götürebilmek için elleri nasır tutmuş, gözleri umudu arayan anneler; evin geçimine katkıda bulunmak için en değerli vakitlerini, gençliğini feda eden ablalar… İşte biz, tam da bu annelere, ablalara bir kapı aralıyoruz.
Meslek edindirme kurslarımızda sabırla, titizlikle işlenen dikiş-nakış eğitimiyle başlıyor her şey. Kadınlar, iğneyle kumaş arasında yeni bir dünyanın kapısını aralıyor. Her ilmik, içlerindeki özgüveni yeniden dokuyor; her adım, geçmişin yüklerinden bir parçayı daha hafifletiyor. Ve kursların sonunda, hayırsever bağışçılarımızın destekleriyle kendilerine hediye ettiğimiz dikiş makineleriyle artık yalnızca birer öğrenci değil; aynı zamanda kendi hayatlarının mimarı hâline geliyorlar.
Bu dikiş makineleri onlar için yalnızca bir araç değil. Her biri, alın terini emeğe, emeği rızka, rızkı ise onurlu bir yaşama dönüştüren bir anahtar gibi… Makinenin başına oturduklarında yalnızca kumaşları değil, hayallerini de şekillendiriyorlar. Her dikişte umut dikiyor, her kesitte gelecek biçiyorlar.
Ürettikçe değişiyor her şey. Evine ekmek götürebilen bir annenin gözlerinde parlayan ışık, yalnızca bir sevinç değil; aynı zamanda yeniden doğan bir inancın yansımasıdır. Bir zamanlar başkalarının yardımına muhtaçken, şimdi çevresine ürettiklerini satarak hem ailesine hem toplumuna katkı sağlayan bu kadınlar, artık ihtiyaç sahibi değil aynı zamanda birer ilham kaynağı, birer rol model hâline geliyorlar.
Bu yolculukta gördüğümüz yüzlerce tebessüm, tarif edilemez bir anlam taşıyor. Bir annenin elleriyle dikip, kalbiyle süslediği o kıyafetler, aslında bir geleceği de ilmek ilmek örüyor. Gözyaşlarına karışan dualar, bize şunu fısıldıyor: Kardeşlik, bir makineden çok daha fazlasıdır. O, bir yürek sıcaklığıdır. Bir omuz veriştir. Bir “yalnız değilsin” deyişin en dokunaklı hâlidir.
Şimdi hedefimiz, bu umudu büyüterek binlerce aileye ulaşmak. Her dikiş makinesiyle yalnızca bir kişiye değil; gelecek nesillere de umut aşılıyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki bir annenin emeğiyle büyüyen çocuk, bir milletin yarınını omuzlarında taşır.
Hanımeli Projemiz kapsamında Afrika ve Asya kıtasındaki hanım ablalarımızı meslek sahibi edindiriyor ve onların geçim masraflarını kendilerinin gidermesine vesile oluyoruz. Projemiz kapsamında dikiş makineleri hediye etmekle kalmıyor, çeşitli denetimlerin ardından sahanın uygunluğunu da göz önünde bulundurarak hanım ablalarımıza dükkân işletme fırsatı da sunuyoruz.
Dükkan kiralarının ödenmesi, dikiş makinesi, ekipman ve kumaş gibi desteklerle hanım ablalarımızın emeklerinin sürdürülebilir hale gelmesini sağlıyoruz. Sizler de bu iyilik yolculuğunun bir parçası olabilirsiniz. 5.500₺ bağışlayarak bir dikiş makinesi temin edebilir, bir annenin hayatına yön verebilir, bir çocuğun geleceğini değiştirebilirsiniz. Belki de adınız, bir annenin dilinde dua olur; bir çocuğun kalbinde umut...
Unutmayın, bir annenin elleriyle ilmek ilmek öreceği bu mutluluğun ilk düğümü sizin desteğinizle atılacak. Gelin, birlikte umutları çoğaltalım, hayatlara renk katalım. Gelin, mutluluğu birlikte dikelim…