Yemen Cuma Sofraları

Uzak diyarlarda, çölün kavurucu sıcaklığıyla savaşın soğuk nefesinin buluştuğu Yemen topraklarında, her Cuma günü başka bir heyecan yaşanıyor. Yetimlerin, öğrencilerin ve ihtiyaç sahiplerinin kalbine dokunan sofralar kuruyor; bir tas sıcak çorbanın, bir tabak yemeğin ne kadar büyük bir umut olabileceğine yeniden şahitlik ediyoruz.

Yemen, Osmanlı’dan miras kalan kardeş ülke. Köklerimizde aynı hatıralar, kalplerimizde aynı dualar var. Ancak o topraklarda yıllardır açlık, yokluk ve savaş hüküm sürüyor. Bombaların gürültüsü arasında çocukların kahkahaları kısılıyor, annelerin gözyaşları çölün kumlarına karışıyor. İşte tam da böyle bir coğrafyada, bizim sofralarımız birer umut kandili gibi yanıyor.

Her Cuma, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte hazırlıklar başlıyor. Büyük kazanlarda kaynayan yemeklerin kokusu, ihtiyaç sahiplerinin gönlünde umut uyandırıyor. Yetim çocukların yüzlerine düşen tebessüm, sofralarımıza bereket katıyor. Öğrenciler, gün boyu aç geçen vakitlerinden sonra, bir tabak yemeğin verdiği güçle yeniden hayata tutunuyor. Çünkü biliyoruz ki aç bir mide sadece bedeni değil, ruhu da yorar; tok bir gönül ise yarınlara dair hayaller kurar.

O sofralarda yalnızca yemek değil, kardeşlik dağıtıyoruz. Yemenli bir çocuk, önüne konan ekmeği elleriyle tutarken aslında sadece karnını doyurmuyor; aynı zamanda unutulmadığını, kaderine terk edilmediğini hissediyor. Bir annenin gözlerindeki şükür, kelimelerden çok daha fazlasını söylüyor. Her bir lokma, Anadolu’dan Yemen’e uzanan kardeşlik köprüsünün taşlarını bir kez daha sağlamlaştırıyor.

Biz biliyoruz ki sofralarımızın büyüklüğü kazanların ölçüsüyle değil, niyetlerin samimiyetiyle ölçülür. Her Cuma kurulan bu sofralarda, paylaşmanın sıcaklığı ve merhametin güzelliği yeniden vücut buluyor. Bir yetimin gözlerindeki ışık, dünyanın bütün hazinelerinden daha değerlidir. Bir öğrencinin, “Bugün doydum” demesi, bizlere bütün yorgunluğumuzu unutturur.

Yemen, zor zamanların ülkesi ama aynı zamanda sabrın, direncin ve imanın da ülkesi. Açlığa, yokluğa ve savaşa rağmen insanlık onurunu kaybetmeyen o insanların yanında olmak, bizim için bir görev değil, bir şereftir. Çünkü biz biliriz ki kardeşlik, sadece sevinçte değil, kederde de omuz omuza verebilmektir.

Her Cuma kurduğumuz sofralarla biz, yalnızca bugünlerini değil, yarınlarını da aydınlatmaya çalışıyoruz. Çünkü bir çocuk doyar, bir öğrenci güç bulur, bir anne yüreğinde huzur hissederse, işte o zaman yarınlar için bir umut yeşerir. Bizim sofralarımız işte o umudu büyütüyor.

Ve biz inanıyoruz ki Yemen’de yükselen her dua, Anadolu’daki gönüllere ulaşır. Bir yetimin “Allah razı olsun” sözleri, bütün dünyaya duyurulması gereken en güzel ilahidir.

Vuslat Derneği olarak Yemen’de her Cuma kurduğumuz sofralarla bir kez daha görüyoruz: Paylaşmak, sadece ekmeği bölüşmek değil; acıyı hafifletmek, sevinci çoğaltmak, umudu yeşertmektir. Ve biz bu sofraları, Allah’ın izniyle, kardeşliğin en güzel nişanesi olarak hayırsever bağışçılarımızın destekleriyle kurmaya devam edeceğiz.