Arefe, Hac ibadetinin farzlarından vakfenin yapıldığı yer olan Arafat’ın diğer bir adıdır. Vakfenin Zilhicce ayının dokuzuncu günü (kurban bayramından bir gün önce) Arafat’ta yapılmasından dolayı bu güne yevmü arefe (arefe günü) denmiştir. Türkçemize “arife” olarak geçen kelimenin kökü “a-r-f” ise “bilme, irfan” anlamına gelmektedir.
Hacı adayları, vakfe başta olmak üzere hac ibadetinin birçok rükünunu arefe gününde ifa ederler. Yüz binlerce Müslümanın mübarek Kurban Bayramı arefesinde, kıblemiz Kâbe’nin etrafında aynı anda ibadet etmeleri, bu günün anlam ve öneminin en büyük yansımasıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) arefe gününden “Allah’ın kullarını cehennemden en çok azad ettiği gün” olarak bahsetmiştir. (Müslim)
Hacı adayları, arefe gününden bir gün önce (terviye günü) arefe günü sabah namazını Mina’da kılmak için Mina’ya giderler. Burada sabahlayan ve sabah namazını kılan adaylar, güneşin doğuşuyla birlikte Arafat’a çıkarlar. Hacı adaylarının “zeval vaktinden sonra Arafat’ta gusletmeleri, öğle ve ikindi namazlarını öğle vaktinde birlikte kılmaları (cem etmeleri), zamanlarını tekbir, tehlil, telbiye, salâtüselâm ve dua ile geçirmeleri ve akşam güneşin batmasıyla birlikte Müzdelife’ye doğru yola çıkmaları sünnettir.” (TDV İslam Ansiklopedisi)
Arefe günü, Allah’a yakınlaşmanın ve teslimiyetin en kuvvetli ifade biçimlerinden birisi olan kurban ibadetinin müjdecisidir. Bu nedenle Müslümanlar, arefe gününü coşkulu bir şekilde ibadet ederek geçirirler. Arefe günü, gerçek anlamının dışında Ramazan ayının başlangıcından bir önceki gün ve Ramazan Bayramı’ndan bir önceki gün için de kullanılmaktadır.
Arefe gününde ve Kurban Bayramında unutulmaması gereken en önemli zikir, hiç şüphesiz teşrik tekbiridir. Arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın ardından teşrik tekbiri getirilmelidir. Teşrik tekbiri şöyle getirilir:
“Allahu ekber Allahu ekber. Lâ ilâhe İllâllahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillâhil hamd.” (Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah her şeyden yücedir. Allah her şeyden yücedir, hamd sadece O’na mahsustur.)
Arefe günü Kurban’a erişmenin sevinçle karşılandığı bir gündür. Müslümanlar kendilerini bayrama eriştiren Allah’a (c.c) çeşitli ibadet, dua ve zikirlerle teşekkür ederler. Bu ibadetlerden birisi de sadaka vermektir. Kişi, bayrama ulaşmanın sevincini ve Allah’a olan şükrünü bir ihtiyaç sahibinin ihtiyacını gidererek gösterebilir.
Allah’ın kullarını cehennemden en çok azad ettiği gün olan Arife gününde tövbe istiğfar ve dua etmek de tavsiye edilir. Nitekim Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurmuştur: “Duaların en hayırlısı arefe günü yapılan duadır.” (Tirmizî)
Arefe günü, Hac ibadetinden bir önceki gün olması bakımından oldukça önemlidir. Yukarıda zikredilen hadislerde de görüldüğü gibi bugün içerisinde yapılan dua ve ibadetler kişinin günahlarından arınmasına vesile olur. Arefe günü, Müslümanların ırk, etnik köken ve mezhep gibi ayrımlara takılmadan bir arada bulunduğu ve ibadet ettiği Hac vazifesinin müjdecisi niteliğindedir.
Arefe günü oruç tutulabilir. Ancak hacılar için arefe gününde oruç tutmak Peygamber Efendimiz (s.a.v) tarafından nehy edilmiştir. Arefe gününde oruç tutulmasına yönelik ruhsat olarak Ebû Katâde radıyallahu anh’den rivayet edilen şu Hadis-i Şerif gösterilebilir: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e arefe günü tutulan orucun fazileti soruldu; o da:
“Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefaret olur” buyurdu. (Müslim, Siyam 196, 197)
Arefe günü, Müslümanların günahlarından arınmasına, Allah’a yakınlaşmasına ve hayatında temiz bir sayfa açmasına vesile olacak mübarek günlerden birisidir.