İtikaf Nedir?

İtikaf dini inancı İslam olan Müslüman kişilerin bir süre camilerde kalarak ibadet ettiği sürece verilen isimdir. İtikaf etmenin belirli başlı kuralları vardır ve bu kurallara uyulmadığı taktirde itikaf niyeti bozulur ve sürece baştan başlanması gerekir. Akli dengesi yerinde olan ve ergenlik çağına gelmiş bilinçli kişilerin yapması gerekir.

Bu kişiler itikafa niyet ettiklerinde belirli ihtiyaçlar ve zorunluluklar haricinde beş vakit namaz kılınan bir camide kalırlar. Camide kalmanın amacı ise Allah'a daha yakın olmak manevi anlamda duygusal olarak kendilerini ibadete adamalarıdır. Peki, itikaf nasıl yapılır, şartları nelerdir ve itikafı bozan durumlar nelerdir?

İtikaf Nedir?

İtikaf Nasıl Yapılır?

İtikaf etmek, Müslüman olan kişiler için oldukça önemli bir süreçtir. Bu sürece girmek isteyen kişilerin öncelikle yeteri kadar bilgi sahibi olmaları gerekir. İtikafa girmek için öncelikle süreci geçirmek istediğiniz caminin görevli imamından izin almak ve itikaf hakkında bilgi almanız gerekir.

Bu süreç boyunca belirli nedenler haricinde camiden kesinlikle çıkılmaması gerekir. Cami içerisinde kalınması gereken süre on gündür. İtikaf için gerekli olan süre için on gün mecburi bir zorunluluk değildir. Ancak bu zorunluluk eğer bir adağa yönelik değilse on gün olmak zorunda değildir. Doğru bir şekilde niyet edilerek camide bir kaç gün kalmak ve gerekli şartları yerine getirmekte itikaf olarak kabul edilebilir.

İtikafa Ne zaman Girilir?

Bilinenin aksine itikafa girmek için zorunlu olan bir süre yoktur. Ancak Hz. Muhammed efendimizin de bir çok hadiste belirttiği şekilde Ramazan ayının son on gününde itikafa girilmesi gerektiğinin daha doğru olduğunu söylemiştir.

Bir çok kişinin merak konusu haline gelen konulardan birisi de itikafın evde yapılıp yapılmayacağı ile ilgilidir. Bu süreç sadece camii ve mescitlerde yapılır ve evlerde yapılmaz. En önemli olan kurallardan birisi de budur.

İtikafın Şartları Nelerdir?

İtikafa girmenin belirli başlı şartları ve zorunlulukları vardır. Bu zorunluluklara uyulmadığı durumda itikaf niyeti bozulur ve Ramazan ayı için yapılmak isteniyorsa bir sonraki Ramazan ayının son on günü için niyet edilmelidir.

İtikafın ana şartları ise şu şekildedir;

  • İtikaf sürecine başlayacak olan kişinin inançlı bir Müslüman olması gerekir.
  • Müslümanlığın kurallarına bağlı olarak kişinin hijyenik kurallara uyması ve temiz bir birey olması gerekir.
  • İtikafa doğru bir şekilde niyet edilmiş olması gerekir.
  • İtikafa başlanması için bulunduğunuz yerin beş vakit namaz kılınan bir cami veya mescit olması gerekir.
  • Kişilerin oruçlu olması gerekir.
  • Kadın olan bir kişi için ise eşinin bilgisi olması gerekir.

İtikaf için belirlene şartlardan birinin bile yerine getirilmemiş olması bu sürecin baştan itibaren yanlış yapıldığını gösterir. Uzun ve bazı kişiler için zor bir süreç olabilir. Ancak itikafa girmek kişilerin manevi anlamda Allah'a daha yakın olmalarını, kendilerini sorgulamalarını ve yanlışlarını düzeltmelerini sağlayan bir süreçtir.

İtikaf Kaça Ayrılır?

İtikaf, kendi içerisinde üç ana başlık altında incelenir. Bu ana başlıklar itikafa niyet ederken nasıl bir süreç yaşayacağınızı da anlayacağınız içerikleri içerisinde barındırır. İtikaf, sünnet, vacip ve müstahap olmak üzere üç ana başlık altında incelenir. Sünnet, Ramazan ayının son on günü girilen itikaftır. Sünnet itikafa göre bir kişinin itikafa girmesi ve gereklilikleri yerine getirmesi o yerleşim yerine yakın yerde yaşayan kişilerin de sorumluluğunu alması anlamına gelir.

Vacip olan itikafta ise Ramazan ayında girilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Kişi herhangi bir şey için adak adamış ise ve bu şey kabul olmuşsa itikafa girer. Vacip olarak girilecek olan itikafın bir gün olması yeterlidir ve bu bir gün kişinin oruç tutuyor olması gerekir. Müstehap olan itikaf ise, belirli bir süreye tabi değildir.

Kişiler istedikleri zaman bu sürece başlayabilirler. Sürece başlamaları ve doğru bir şekilde bitirmeleri sevaptır ancak hiç yapmamaları da günah değildir anlamını taşır. Bir kişi belirli bir zaman dilimi söz konusu olmaksızın camide veya mescitte itikafa giriyor ve kendi istediği süre boyunca gereklilikleri yerine getiriyor ise bu durum itikaf olarak kabul edilir.

İtikaf Nedir?

İtikafı Bozan Şeyler Nelerdir?

İtikaf belirli kurallar çerçevesinde yapılır. Tüm süreç boyunca kurallara uymak bir zorunluluktur. Kurallara uyulmaması durumunda çeşidi her ne olursa olsun itikaf durumu bozulur ve belirli bir süre sonra tekrar baştan niyet edilerek doğru bir şekilde yapılması gerekir.

İtikafı bozan şeyler şunlardır;

  • İtikaf süresi boyunca camii veya mescitten dışarı çıkmak itikafı bozar.
  • Bilinci tamamen kaybolmasına neden olacak baygınlık geçirmek itikafı bozar.
  • Karşı cins ile yakın temasa geçmek itikafı bozar.
  • Oruç tutmamak itikafı bozar.
  • Hasta ziyaretinde bulunmak,
  • Cenaze namazı kılmak,
  • Bir sağlık sorunu nedeni ile itikafın gerçekleştirildiği camii veya mescitten dışarıya çıkarak kısa süreliğine de olsa hastaneye gitmek dahi itikafı bozan durumlardandır.

Ancak tuvalet ihtiyacı gibi mecburi olan kişisel ihtiyaçlar için camii veya mescitten çıkarak en yakındaki tuvaletlerde ihtiyaçlar görülebilir. Bu ve bunun gibi mecburi kişisel ihtiyaçlar itikafı bozulması için bir etken değildir.

İtikafa Girmek İçin Nasıl Niyet Edilir?

İtikafa girmeden öncesinde niyet etmek gerekir. Bu sürece başlamadan önce gerekli olan en önemli şartlardan birisi de niyet etmektir. Niyet ederken "Neveytü'l İtikafe" denilmesi yeterli olacaktır. Bu cümleyi kuramayan ve bilmeyen kişiler de Türkçe olarak "Niyet ettim itikafa girmeye" diyerek de niyet edilebilir. Niyet ederken camii veya mescide girmiş durumda olmanız gerekir ve niyet ettikten hemen sonrasında da bulunduğunuz yerden çıkmamanız gerekir.

İtikaf Sırasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

İtikaf öncesinde, esnasında ve sonrasında bir çok detaya dikkat etmek gerekir. Öncesinde kişilerin dini kurallara uygun bir şekilde temizlenmiş olmalı ve niyet etmiş olmalıdır. İtikaf sırasında ise diğer tüm kurallara uymak gerekir. Bu süreç kişilerin sadece fiziksel olarak cami veya mescitlerde bulunması durumu değildir. Kişiler sadece bedenler ile değil düşünceleri ve fikirleri ile de başka düşüncelere girmemelidirler.